Zekat, mal varlığının belli bir kısmının ihtiyaç sahiplerine verilmesi anlamına gelir. Kuran'da zekatın önemi birçok ayette vurgulanmıştır. Bu ayetlerden bazıları şunlardır:
Bakara Suresi, 2:177: "Yüzlerinizi doğuya veya batıya çevirmeniz iyilik değildir. Asıl iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere inanan, malını Allah'ı hoşnut etmek için akrabaya, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, isteyenlere ve kölelere veren; namazı kılan, zekatı veren; antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getiren; sıkıntı, hastalık ve savaş zamanında sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar doğru olanlardır ve sakınanlar da onlardır."
Tevbe Suresi, 9:60: "Sadakalar, Allah’tan bir farz olarak ancak fakirlere, düşkünlere, zekat toplayıcılarına, kalpleri İslam’a ısındırılacak olanlara, kölelere, borçlulara, Allah yolunda olanlara ve yolda kalmışlara mahsustur. Allah, her şeyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir."
Nur Suresi, 24:56: "Namazı kılın, zekatı verin ve Peygambere itaat edin ki size merhamet edilsin."
Mücadele Suresi, 58:13: "Eğer bunu (zekatı vermeyi) yapmazsanız, Allah ve Resulü'ne itaatten saparsanız, o zaman Allah sizi çok şiddetli bir azap ile azaplandıracaktır. Ama eğer (zekatınızı) verirseniz, Allah size karşı çok merhametlidir."
Bu ayetler, zekatın Allah'ın emri olduğunu, toplumsal dayanışmayı ve yardımlaşmayı teşvik ettiğini açıkça ortaya koymaktadır. Zekat, bireylerin mal varlıklarının bir kısmını ihtiyaç sahipleriyle paylaşarak sosyal adaleti sağlamalarına katkıda bulunur ve bu, Allah katında büyük bir iyilik olarak kabul edilir.
Bakara Suresi, 2:177:
"Yüzlerinizi doğuya veya batıya çevirmeniz iyilik değildir. Asıl iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere inanan, malını Allah'ı hoşnut etmek için akrabaya, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, isteyenlere ve kölelere veren; namazı kılan, zekatı veren; antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getiren; sıkıntı, hastalık ve savaş zamanında sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar doğru olanlardır ve sakınanlar da onlardır."
Tevbe Suresi, 9:60:
"Sadakalar, Allah’tan bir farz olarak ancak fakirlere, düşkünlere, zekat toplayıcılarına, kalpleri İslam’a ısındırılacak olanlara, kölelere, borçlulara, Allah yolunda olanlara ve yolda kalmışlara mahsustur. Allah, her şeyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir."
Nur Suresi, 24:56:
"Namazı kılın, zekatı verin ve Peygambere itaat edin ki size merhamet edilsin."
Mücadele Suresi, 58:13:
"Eğer bunu (zekatı vermeyi) yapmazsanız, Allah ve Resulü'ne itaatten saparsanız, o zaman Allah sizi çok şiddetli bir azap ile azaplandıracaktır. Ama eğer (zekatınızı) verirseniz, Allah size karşı çok merhametlidir."