Sezaryen Doğum Nedir?

Karın bölgesi atılan bir kesi ile bebeğin cerrahi bir operasyonla çıkarılmasına sezaryen doğum denir. Ülkemizdeki doğumların neredeyse yarısı sezaryen doğum yöntemi ile yapılmaktadır. Birçok durumda normal doğuma alternatif olarak sunulur. İlk modern sezaryen doğum 1881 yılında Alman jinekolog Ferdinand Kehrer tarafından gerçekleştirilmiştir. Son yıllarda sezaryen doğum oranı rekor seviyelere ulaşmıştır.
Sezaryen doğum cerrahi bir operasyon olduğu için yaratabileceği komplikasyonlardan dolayı mecbur kalınmadıkça önerilen bir doğum şekli değildir. Ancak son yıllarda komplikasyonların oranı da oldukça düşürülmüş ve başarı oranı oldukça yükselmiştir. Buna bağlı olarak son yıllarda sezaryen doğum oranı da artış göstermiştir. Sezaryen doğum ile ilgili tartışmalar hala devam etmektedir.
 

Hangi Durumlarda Sezaryen Doğum Tercih Edilir?

 

• Doğum yaklaştıkça bebeğin anne karnında doğum pozisyonunu alması beklenir. Bu pozisyon bebeğin başının aşağı doğru gelmesi şeklindedir. Yani doğum sırası ilk olarak bebeğin başının çıkması beklenir. Ancak bazı bebeklerde pozisyon almada bazı sorunlar olabilir. Bebek yan dönebilir ya da ayakları aşağıda olacak şekilde durabilir. Bu durumda doktor tarafından sezaryen doğum önerilebilir.
• Çoklu gebeliklerde de sıklıkla sezaryen doğum önerilmektedir. İkiz, üçüz gibi çoklu gebeliklerde bebeklerin pozisyon almasında sorunların yaşanması olasıdır. Bu durumda sezaryen daha iyi bir tercih olabilir.
• Doğum başladıktan sonra annenin kasılmalarının saatlerce devam etmesine rağmen bir türlü doğumun gerçekleştirilememesi de sezaryen doğum için bir sebeptir. Böyle durumlarda rahim ağzının yeterince genişlemediği görülür. Annenin kasılmaları devam etse de doğum gerçekleştirilemez. Bu durumda doktor önerisi ile sezaryen doğum gerçekleştirilebilir.
• Annenin sağlık sorunları da sezaryen doğum için neden oluşturmaktadır. Annenin hayati organlarında bir sorun olması gibi durumlarda sezaryen doğum yapılabilir. Ya da annede aktif genital herpes virüsünün bulunması da sezaryen doğum yapılması için bir nedendir.
• Bebeğin anne karnında göbek bağına dolanmış olması gibi durumlarda da doktor önerisi ile sezaryen doğum gerçekleştirilir
• Bebeğin doğum yaklaştıkça kalp atışlarının düzensizleşmesi gibi durumlar bebeğin stres altında olduğunu gösterir. Bu durumda doktorlar sezaryen doğumun daha uygun olacağını önerebilir.
• Doğum kanalının dar olması da normal doğumu zorlaştıran nedenlerdendir. Doğum kanalı darsa ya da bebeğin başı normalden büyükse normal doğum zorlaşır hatta imkansız hale gelebilir. Bu durumda da sezaryen doğum önerilmektedir
• Daha önce sezaryen doğum yapmış annelerin bir sonraki doğumlarında da sezaryen doğum yapması önerilmektedir. Aslında bu annelerin bir sonraki doğumların normal doğum yapmaması için bir nedeni bulunmaktadır. Ancak pratikte genellikle sezaryen doğum gerçekleştirilir.

 

Sezaryen Doğum Nasıl Gerçekleştirilir?

Sezaryen doğuma kimi zaman aniden karar verilse de planlı sezaryenler için çalışmalar gebeliğin 39. Haftasından itibaren başlamaktadır. Doktor ile beraber sezaryen için gün belirlendikten sonra annenin anesteziye uygunluğu kontrol edilir. Anestezi uzmanı tarafından gerekli testler yapılarak annenin anesteziye uygun olup olmadığı kontrol edilir. Doktorun kararına ve annenin ruh haline göre epidural ya da genel anestezi tercih edilebilir.
Doğumun gerçekleştirileceği gün katı hiçbir şey yenmeden hastaneye gelinmelidir. Genel anestezi yöntemi tercih edildiyse annenin koluna bir serum bağlanır ve tamamen uykuya dalması beklenir. Epidural anestezide ise anne tamamen bayıltılmaz. Anestezi işlemi tamamlandıktan sonra annenin karnının alt kısmına 9-10 santimetrelik bir kesi atılır. Bebeğin olduğu bölgeye ulaşıldıktan sonra bebek anne karnından çıkarılır. Daha sonra plasenta da çıkarılarak ameliyat bölgesi temizlenir ve kapatılır.