Bakteriyi taşıyan kenelerin yoğun olduğu, çimenli ve yoğun ormanlık alanlarda yaşamak ya da bu alanlarda zaman geçirmek bu hastalığa yakalanma olasılığını arttırmaktadır. Kene istilası olan bölgelerde önlem almak hastalığın önlenmesi açısında önemlidir.
Lyme hastalığına, Borrelia burgdorferi ve Borrelia mayonii bakterileri neden olmaktadır. Bu bakterileri taşıyan genç kahverengi keneler, çoğu zaman haşhaş tohumu büyüklüğünde olmaktadır. Bakteriler, kene ısırığı ile beraber cilt engellerini aşarak kan dolaşımına girmekte ve Lyme hastalığına neden olmaktadır.
Çoğu durumda Lyme hastalığı enfekte kenenin en az 36 ila 48 saat boyunca insana yapışmış olması halinde ortaya çıkmaktadır. Vücutta sonradan fark edilen ve artık şişmiş olan keneler, bakterileri vücuda bulaştıracak kadar uzun süre beslenmiş olmaktadır. Kenenin mümkün olan en kısa sürede vücuttan ayrılması enfeksiyonu önleme açısından önem taşımaktadır.
Kenenin ısırdığı ya da kenenin çıkarıldığı bölgede öncelikle sivrisinek ısırığına benzer küçük bir kızarıklık oluşmaktadır. Bu kızarıklık birkaç gün içinde iyileşme gösterdiği için Lyme hastalığının varlığını gösterme adına yardımcı olmamaktadır. Ancak belirti ve semptomlar kişi enfekte olduktan sonra 3 ila 30 gün içerisinde kenenin ısırdığı bölge ya da vücudun herhangi bir yerinde kırmızı oval, düz veya dairesel bir döküntü ile ortaya çıkabilmektedir.
Lyme hastalığının diğer önemli belirtileri şunlardır;
Lyme hastalığı tedavi edilmediğinde, hastanın özellikle dizlerinde şiddetli eklem ağrıları ve şişmelere neden olabilmektedir. Ayrıca enfeksiyonun gelişmesinden haftalar, aylar ve hatta yıllar sonra beyindeki zarlarda iltihaplanma (menenjit), yüzün bir tarafında geçici felç, ellerde ya da ayaklarda uyuşma veya güçsüzlük ve kas hareketlerinde bozulma ortaya çıkabilmektedir.
Lyme hastalığının sebep olduğu enfeksiyondan birkaç hafta sonra bazı kişilerde görülebilen nadir belirtileri ise şunlardır:
Lyme hastalığı tedavi edilmediğinde, enfeksiyonun gelişmesinden aylar ya da yıllar sonra bile hastada felce kadar ilerleyebilen nörolojik problemlere neden olabilir.
Tedavisi ihmal edildiğinde Lyme hastalığı şu semptomlara neden olabilir:
Lyme hastalığının birçok belirtisi ve semptomu sıklıkla başka hastalıklarda da gözlenebildiğinden, eğer hastalıkta karakteristik olarak gözlenen döküntüler yoksa hastalığın teşhis edilmesi zor olabilir. Ayrıca Lyme hastalığını ileten keneler, başka hastalıklara da yol açabilir.
Özellikle ilkbahar, sonbahar ve yaz aylarında doktorlar açık havada vakit geçirilip geçirilmediğini sorgulayıp detaylı bir şekilde tıbbi geçmiş analizi yapabilir. Genel fiziki muayene esnasında Lyme hastalığından şüphelenildiğinde teşhisi doğrulamak adına birtakım testler istenebilmektedir.
Bu testler şunlardır:

Lyme hastalığının tedavisi, hastanın bulunduğu yaşa ve hastalığın hangi evresinde olduğuna göre değişkenlik gösterir. Tedavinin temelinde hastalığa neden olan bakteriye karşı etkili olduğu tespit edilen antibiyotik ilaçlar yer alır.
8 yaşından büyük ve rahatsızlığın erken döneminde olan bireylerde, doksisiklin adı verilen bir antibiyotik ajan kullanılır. Bu ilacın 8 yaşından küçük, gebe ya da emzirme döneminde olan bireylerde yol açtığı çeşitli yan etkiler sebebiyle kullanımı uygun değildir ve dolayısıyla bu gruptaki kişilerde doksisikline alternatif olarak amoksisilin ve sefuroksim gibi alternatif antibiyotik ilaçlara başvurulmaktadır. Tedavinin süresi kullanılan ilaca göre 10 ila 14 gün arasında değişkenlik gösterir.
Hastalığın oldukça ağır seyrettiği ve özellikle merkezi sinir sistemi ve kalp ile ilgili belirtilerin yoğun olduğu kişilerde damar yolu ile antibiyotik verilme ihtiyacı olabilir. Bu tedavinin sonrasında iyileşme belirtileri gösteren kişilerde, 2 ila 4 haftalık bir süre boyunca reçetelendirilen antibiyotikler ile tedaviye devam edilmektedir
Lyme hastalığını önlemenin en iyi yolu, kenelerin yaşadığı alanlardan, özellikle de otların da yoğun olduğu ormanlık alanlardan uzak durmaktır. Alınacak bazı kolay önlemler ile de hastalığa yakalanma riski azaltılabilmektedir. Bu yöntemler şunlardır:
Lyme hastalığı cinsel yol, sarılma ya da öpüşme ile insandan insana bulaşan bir hastalık değildir. Bu hastalık, enfekte bir geyik, fare ya da kuş ile beslendikten sonra enfekte olan genellikle küçük kenelerin insanları ısırması ile bulaşan bakteriyel bir enfeksiyon sorunudur.
Ancak, yapılan araştırmalar sonucunda, hamilelik döneminde anneden bebeğe ya da kan, doku ve organ nakli ile bu hastalığa sebep olan bakterinin insandan insana geçebileceği saptanmıştır.
En Çok Okunan Haberler